Tarih 15 Ekim 2009, Viranşehir Bizim Gazete’nin ilk sayısı. Büyük bir ümit ve değişim parolası ile yola çıktığımız o tarihten bu yana heyecanımızı koruyor ve Viranşehir halkımıza hizmet etmeye Allah’ın izni ve sizlerin desteği ile devam ediyoruz.

            İlk çıktığımız tarihten bu yana Viranşehir’de Medyaya farklı bakış açısı kazandıracağımızı o zaman söyledik ve söylemeye devam ediyoruz. İnşallah her geçen gün daha büyük hizmetlere imza atarak halkımıza hizmetlerimizi devam ettireceğiz. Bir siyasetçi ağzı ile değil, bir gazeteci ağzı ile söylüyorum bunları.

            Şimdi bizden kuruluş tarihimiz ile ilgili cafcaflı sözler beklemeyin. Bu yılı farklı kılan bir anlayış ile hareket edeceğiz, bundan böyle elimizden geldiği kadar kuruluş yıllarımızı toplumsal olaylarımıza atfederek hatırlatacağız. İşte bu amaçla bu yıl toplumumuzun adeta kanseri haline gelen Kan Davalarının bitmesi için bir mücadele başlatacağız. Biz elimizden geleni yapacağız, gerisi Allah’ın takdirine kalmıştır. O dilerse her şey olur.

            Hem gazetemiz hem de sitemiz aracılığı ile geçmişte yaşanan kan davalarının barış ile sonuçlanması ve gelecekte oluşabilecek bu tür olayların önüne geçebilme adına Yüce Allah’ın sözleri ve Peygamber Efendimizin (sav) hadisleri ile BU BİR EMİRDİR manşeti ile duyurduk. Biz sadece hatırlattık ve bu emirlere uyup uymamak artık insanların tercihi. İsteyen bu emre uyar ve sevabını alır, isteyen uymaz büyük günaha girer. Zaten Allah (cc) insanoğluna seçme hakkını vermiş. Dileyen iyiliği seçer huzura erer, dileyen kötülüğü seçer büyük günaha girer. Bizim temennimiz iyilikten yana tercih hakkınızı kullanmaktan yana olsun.

            Burada aşiretlere çok büyük görev düşüyor. Bizim Gazete olarak önerimiz Viranşehir’deki mevcut aşiretlerden adaleti sağlayacak, haksızlığa uğrayana hakkını verecek, haksızlık yapana da caydırıcı örf ve adetlerimize göre ceza verecek bir kurulun olmasıdır. Her aşiretten bir mensup olacak ki kimse kimseyi kayırmasın. Burada ki kurulun görevi anayasal hukukun görevini üstlenmek değil toplumsal barışın idamesine katkıda bulunmaktır. Yaşadığımız toplumsal olayların aşiretsel katkısı ile geleneksel çözüme katkı sunması ve böylece oluşabilecek adaletsizliklerin önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca toplumumuzun aydın kesimi dediğimiz Kurum amirlerine, kanaat önderlerine, İmam ve öğretmenlere de burada büyük görev düşüyor. Onlarında bu yolda giderken eğitimsel ve manevi katkıları çok büyük bir önem taşıyor.

            Belki birçoğunuz vazgeç bu sevdadan boşuna uğraşma bu Viranşehir düzelmez diye düşünebilirsiniz. Ama unutmayın ki bizler bunun mücadelesini vermezsek, Yüce Allah’ın sözlerini ve Peygamber Efendimizin hadislerini topluma hatırlatmazsak asla başaramayız. Bir gazeteci olarak, her şeyden önce bu toplumun bir ferdi olarak biz üstümüze düşen görevi yerine getirelim ve aynı sorumluluğu insanlarımıza hatırlatalım istedik.  Ayrıca sonuç bize ait değil Yüce Allah’a aittir. Unutmayalım ki bir toplum nasılsa öyle yönetilir.

            Son olarak şunu da hatırlatayım; Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir, bir insanı yaşatanda bütün insanlığı yaşatmış gibidir. Ne dersiniz? Varmısınız bütün insanlığı yaşatmaya? Saygılarımla.