Gün geçmiyor ki bir vatandaşımız veya vatandaşlarımız bize dert yanmasın. Gün geçmiyor ki ‘’Niye bu konunun üstüne gitmiyorsunuz’’ denilmesin. İnanırmısınız hangi okurumuzla görüşmeye kalksak mutlaka bir şeylerden dert yanar. Elbette biz bu sorunları dinleyeceğiz ve gündeme getireceğiz. Elbette derdinizi dert edineceğiz. Asla bu durumdan şikayetçide değiliz. Ama diyorum ki sizlerde biraz gayret etseniz çözülmeyecek sorun kalmayacak. Hukuk kuralları içinde Demokrasi çerçevesinde haklarınızı aramanız, sizin en doğal hakkınızdır. Ama hep birilerinden beklemek insanı tembelleştirir ve ufkunu daraltır.

    Geçenlerde yazmıştım Bazı siyasetçilerimiz tanıtımlarını yapmak için Viranşehir dışında ki reklam ajansları ile çalışıyorlar. Sanki burada ki reklamcıların kökü kurumuş gibi. Bizde o zaman Viranşehir’e Milletvekili sıralaması verilmesi ve bu Milletvekilinin de dışarıdan birisi olması için çalışsak bize ne derdiniz acaba? Bizim ki yanlış ise onların ki tümden yanlış olur değil mi? Bu konuda kaçınız bunlara uyarıda bulunundunuz?

    Bir başka konu ise esnaflarımızı ilgilendiriyor. Viranşehir son zamanlarda adeta seyyar satıcı akınına uğruyor. Giyimcisinden tutun, çerezcisine kadar hatta mobilyacısına kadar. Bu durumu gören esnaf arkadaşlar bize ‘’Niye bu konuları gündeme getirmiyorsunuz’’diye dert yanıyor. Bu durumu siz gördüğünüz kadar bende görüyorum ve bu alanda sorumlu olanlarda görüyor. Sizler bağlı bulunduğunuz dernek veya oda başkanlarına gidip bu konuyu şikayet ettiniz mi? Eğer oda veya dernek başkanı bu konuda bir şeyler yapmıyorsa o zaman toplanın birkaç esnaf ve durumu ilgili mercilere bildirin. Yok eğer buda sonuç vermiyorsa Hukuk kuralları içinde Demokratik haklarınızı kullanın. Ne dersiniz fena olmaz değil mi?

    Hafta sonları takımlarımızın maçları sebebiyle onları takip etmek, takımlarımıza destek olmak ve seslerini sizlere duyurmak için stada gidiyorum. Ama her gittiğimde mutlaka 112 acil servis sorunu yaşanıyor. Mesela bu hafta sonu Başak spor – Kendir spor maçında Salih diye rakip takım futbolcusu vardı ki inanın ölümden döndü. Bu futbolcu topa gideyim derken kontrolünü kaybetti ve plastik camları kırık olan yedek kulübesine çarptı. Biz uzaktan bu adam gitti dedik. Neyse ki Merhametli Rabbim onu korudu ve sadece burun kısmından yaralandı. Hemen onu hastaneye götürdük. Dönüşte bana hem rakip oyuncular hem de seyirciler ‘’Neden bunları yazmıyorsun yoksa çekiniyormusun?’’diye serzenişte bulundular. Aha bende yazdım. Hem de objektif bir şekilde. Kimseye hakaret, iftira ve küfür etmedik sürece her konuyu yazar ve eleştiririm. Bunu da halk adına, gazetecilik adına yaparım.

    Demek istediğim o ki her şeyi bizden beklemeyin, birazda sizler sorumluluk alın ve bu sorumluluğu paylaşarak sorunları çözebiliriz. Saygılarımla.