Yazıma başlamadan önce 8 Mart kadınlar günü bayanlarımıza bayram gibi yaşanmasına ve bir ömrün böyle geçmesi dileği ile kadınlar günü kutlu olsun. Öte yandan geçen hafta sonu evlenen değerli yazarımız, sevgili kardeşim Avukat Mahmut İrek’e ve eşine iki cihan saadeti dilerim.

     Söz evlenmeden açılmışken günlerdir beklenen bir başka nikah nihayetinde gerçekleşti ve Viranşehir Ak Parti İlçe Başkanlığına Celalettin Sayan getirildi. Aslında bu hafta ki yazımın konusu başka idi ama son dakika haberi ister istemez konumuzu değiştirdi.

     Evet, Ak Parti Viranşehir ilçe teşkilatında yepyeni bir dönem başladı. İlk defa siyasi arenada eski patentli bir isim çıkmadı. Buda yeni bir dönemin başlangıcı demek. Sayın Celalettin Sayan Basın menşeli bir isim, yani meslektaşımız. Kendisini kutlar bu yeni görevinde başarılar dilerim. Çok uzun ve yorucu bir sürecin kendisini beklediğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Kendisi sivil toplum kuruluşlarına da yakın bir isim.

     Bu süreçte halkın büyük bir beklentisi olan yapılacak genel seçimlerde seçilebilir sıradan bir sıralama yerini almaktır. Bunu elbette tek başına elde etmesi imkansızdır. Başta da dediğim kendisi Basından yetişmiş birisi olarak ekip çalışmasının ne denli önemli olduğunu çok iyi bilir. Meşakkatli olan bu yolda aşılması gereken yollar çok çetin süreçlerden geçecektir elbette. Öncelikle kendisinin oluşturacak olan yönetim kurulunun genç, dinamik, çalışkan, azimli, vefalı ve en önemlisi Viranşehir sevgisini yüreğinin derinliklerinde hissedecek isimlerden olması gerekmektedir. Artık klasik isimler getiri sağlamıyor. Yeni ve memleket için heyecanlı isimler arıyor. Bu benim halkımızdan edindiğim intiba.  Tekrar Sayın Calalettin Sayan’a ve yeni kuracağı ekibe başarılar dileyip bir başka konuya geçmek istiyorum.

      Hatırlarsanız geçen hafta gündeme getirdiğimiz İNTİHAR olayları ile ilgili haberimiz vardı. Bu haberimiz halkımız arasında büyük bir yankı yaptı. Bu sayede birçok insan bu durumdan haberdar oldu. Ama ne yazık ki etkili ve yetkililerimiz bu konuya gereken hassasiyeti gösteremedi. Sağ olsun İlçe Müftümüz ve aynı zamanda yazarımız Sayın Abdulrakip Arslan konuyu köşesine taşıdı ve bu konu ile ilgili İslami ölçüleri yazdı.

     Şimdi benim yetkililerden beklentim bu konunun üzerine gitmektir. En ince ayrıntısına kadar nedenlerini öğrenip çözüm yolu bulmaktır. Öyle ya devlet çözüm için vardır. O zaman devletin mekanizmaları bir an önce harekete geçip bu soruna parmak basmalı ve çözüm yolları aramalıdır. Burada Sayın Cumhur Başkanımızdan tutun ilgili sorumlu kişilere kadar herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Ölen benim insanımdır. Bu işin vebali ağırdır. Belki dışarıdan bir müdahale söz konusu olsaydı o insanlar intihara kalkışmazdı.  

     Toplumumuzun intihar olaylarına bakışı ortadadır. Allah kimseye zarar vermesin ama intihar edenlerin yakınları kapalı kapılar ardından adeta kahrolmaktadır. Derdini anlatacak kimsede bulamayınca adeta toplumdan tecrit edilmiş bir halde hissederler kendilerini. Gönül ister ki bu gibi olumsuz olaylar başlarına gelmesin fakat geldikten sonra yapacak bir şey de yok. En azından onlara destek olacak birileri olmalı. İnanıyorum ki bu alanda tutunacak bir dal arıyorlardır. Herkeste onlara dışlayıcı bir gözle bakıyorsa varın gerisini siz düşünün.

     Kimin elinden ne geliyorsa, bu mesajı en yetkililere bildirmek boyunlarının borcudur. Bir an önce kanayan bu yaramızı tedavi etmek lazım. Ben gündeme getirdim gerisi sizin bileceğiniz iş. Yarabbi adli ilahide bu yazı şahidim olsun. Saygılarımla.