Bir yüzü sana bakar aydınlık

Bilemeyeceğin çok halde

Daha ötede, içinde

en içerde, dibinde

Saklı tutar bin yüzü karanlık

Yüzüne güler, yüzüne iyimser

Mardin’de

kaybetmek istemeyeceğin heval,

Urfa ‘da vefakar arkadaş,

Antep ‘te eşi bulunmaz rafık

Bu hayatta dost sandığın

Bir bakmışsın münafık

Başka bir yerde

Arzularına yenilmiş

Azgın bir sapık

İlişkileri çelişki dolu, çarpık

insanoğlu

işte böyle karmaşık

Zira onun hamuru balçık

Bazen en şerefli bir varlık

Çoğu zaman ruhuna siner alçaklık..

Çok yüzlü tek canlıdır

Çok yüzlü tek yaratık

Küçük hesaplar içinde

Yüzüp duran, küçük karabalık

Hepsi içinde yalnız ve amansız

Dünya dolusu kuru bir kalabalık..

İşin garibi, insanoğlu riya gribi

Varlığı belli, evveli, ahiri de

Geldiği, geleceği, gideceği de

Yinede belirsizlik ummanı,

Bir muammadır Amma!.. 

Söz verir, sözcükleri yama

Dostluklar yalama

Hep taktik, hep oyalama

Kiminin boynunda kibirden tasma

Kiminin koynunda paradan yosma

Herkeste bir telaş

Bir koşuşturma ki canhıraş

Almak gayretinde, Arkasını sağlama

Haline bakıp da insanlığın

Gel de üzülme, ağlama..

Yazık ediyor kendine

Yazık, çok yazık

Neyine yetmiyor ki rızık

Dünyada geçinecek kadar azık

Niçin bu hırsızlık

Nedir bu doyumsuzluk..