Son zamanlarda padişahlara karşı müthiş bir linç ve karalama kampanyası başlatılmış gibi bir hava var.Sebebi her neyse yakında belli olur.Muhteşem rezalet dizisinde Kanuni sultan Süleyman hazretlerine yakıştırılan rezil durumlar insanın kanını donduruyor.Akıl iz’an sahibi insan şöyle düşünür madem bu padişah bu kadar fetihler gerçekleştirmiş hazineyi ağzına kadar servetle doldurmuşta peki tüm bunları hareminden çıkmadanmı yapmış?.

       İslamiyeti kılı kırk yararcasına yaşayan inceleyen bu imparatorluk şeyhül islam görüşleri doğrultusunda kararlar alırken nereden çıktı bunca kadın sanki yönetim tamamiyle kadınların elinde.Yine islam şeriatiyle yönetilen bu imparatorluk örtü emrini uygulamadımı ki kadınlar bu kadar açık dekolte giyinmişler?.Dizideki olayları hangi yönüyle ele alırsak alalım sonuç tamamen karalama kampanyasına hizmet ediyor gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok.Konumuz tabiki dizi eleştirisi değil ama ömürlerini hizmete adadıkları halde onlara reva görülen şey çok üzücü tek çare bunları izlememektir.

     İsmi mühim değil profesörlüğü resmiyetten ileri geçmeyen biride bu kampanyaya katılarak onur kırıcı bir iftira attı.Padişahlar veled-i zina dedi ve bu şekilde cehaletini sergiledi.Onlar bîhaber olsada islam hukuku denen bir kurum var; buna göre cariyeler alınır, satılır ve nikâhlanmadan yaşanabilir; ancak eğer çocuğu olursa, çocukta cariyede hürdür alınıp satılamaz.Eğer bir padişah cariyeden doğmuşsa kendisi hür oldoğu gibi anneside hür kadın haklarına sahiptir artık.İkinci mesele ise neden hiçbir padişah hacca gitmemiş?.Onlar devlet işlerini bırakıp gitselerdi zaten karışıklık çıkarmak için bahane arayan yeniçeri ve dış düşmanların eline fırsat geçecekti, bu yüzden her padişah sürre-i hümayün hazırlyarak her sene hacca gönderirdi yani çeşitli hediye ve yerlerine gidebilecek vekil göndererek hac vazifelerini ifa ettrirlerdi.Demekki bir konuda meseleyi bildiği halde yalan yanlış konuşmak iftira bilmeden konuşmak ise cehaleti ikrar imiş.

    Aslında sadece padişahlara değil islamı yaşayanlara iftira atmak hem ucuz hemde her asırda geçerli.Çamur at tutmassa izi kalsın yeterki müslümanların emniyeti sarsılsın yeterki fitne çıksın.hepte müslümana yakışmayacak uç iftiralar yani zina ile bu nasıl bir malzemeki hep istedikleri sonucu veriyor. Hem müslümanlar bu şekilde karalanmak isteniyor hemde gençlere medeniyetin birinci adımı olarak gösteriliyor. Yapan tükrüğe boğuluyor( iftiraya kurban gitse bile).Yapmayan iğrenen çağdışı olarak yaftalanıyor tek amaçları zihniyetleri bulandırıp islamdan soğutmak.Bu iftiradan nasibini alan son alim son kurban ise cübbeli Ahmet hoca idi asılsız olduğu en baştan belliydi ama yinede üçyüzaltmış gün boyunca hapishade kaldı sonuç berat oldu. O müslümanların gönlünde üçyüz atmış gün önce zaten berat etmişti.Bir oyundu göz dağıydı daha önce ismailağa camisinde iki değerli alim şehit edilmişti üçüncüsü hapse gönderildi ama emellerine ulaşamadılar çünkü köpeğin ağzı değdi diye deniz kirlenmez(Mevlana) Bu bir ilk değildi sonda olmayacak rabbim müslümanların birlik ve beraberliğini bozmasın fitnelerden uzak kılsın.  Allah var gam yok.Selam ve dua ile.