![]()
Muharrem Sayhar
askaseyda@hotmail.com
Muharrem Ayı ve Aşure Günü
16/11/2012
Kameri
aylardan biri olan Muharrem ayı hicri takvimin birinci ayıdır. Bu ayın ilk günü
hicri yılbaşı, onuncu günü ise İslam ve dünya tarihinde önemli yeri olan Aşure
günüdür. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ve ashabının Mekke
müşriklerinin zulmüne karşı hicret ettikleri gün temeli atılan hicri takvim
sistemi İslam halifesi Hz. Ömer (r.a.) zamanında sistemleştirilerek İslam
devletinin resmi takvimi halini almıştır.
Hicri
yılın ilk ayı olan Muharrem ayı diğer aylardan farklı öneme sahiptir. Bunun
sebebi Hicret gibi İslam tarihinin dönüm noktalarından birinin bu ayda vuku
bulmuş olmasıdır. Muharrem ayının ayrı bir önemi olduğu gibi bu ayda bulunan
Aşure Günü de bu ayın diğer günlerinin yanında farklı bir öneme sahiptir. Aşure
Günü'nün önemli olmasının sebebi İslam ve dünya tarihinin önemli olaylarının
büyük çoğunluğunun bu günde vuku bulmuş olmasıdır. Nitekim, Hz. Musa'nın (a.s.)
Allah'ın (c.c.) verdiği kudret ile denizi yararak firavunun zulmünden kavmini
kurtarması ve Firavun ve ordusunun sularda helak olması, tufanın ardından Hz.
Nuh'un (a.s.) gemisinin Cudi dağına oturması, Kuran-ı Kerim'de Balığın Sahibi
sıfatı ile tanınan Hz. Yunus'un (a.s.) balığın karnından kurtulması, yasak
meyveyi yiyerek günahkar olan Hz. Adem'in (a.s.) ettiği tövbenin kabul edilmesi,
kardeşleri tarafından karanlık kuyuya atılan Hz. Yusuf'un (a.s.) kuyudan
kurtulması, Meryem Oğlu Hz. İsa'nın (a.s.) Allah'ın (c.c.) mucizesi olarak
dünyaya gelmesi ve kavminin zulmü sonucunda göğe yükseltilmesi, Hz. İbrahim'in
(a.s.) oğlu Hz. İsmail'in (a.s.) dünyaya gelmesi, sabır timsali Hz. Eyyub'un
(a.s.) şifa bularak sabrın sonundaki tatlı meyveyi tatması, Yusuf'una olan
hasretinden dolayı gözleri görmez hale gelen Hz. Yakub'un (a.s.) Yusuf'unun
gömleğini koklaması üzerine şifa bulması ve en acısı, yüreklerimizi derinden
burkan, gözlerimizin iki çeşme akmasına sebep olan acı vakıa Hz. Muhammed'in
(s.a.v.) şerefli torunu aynı zamanda Hz. İmam Ali'nin (r.a.) mübarek oğlu olan
dedesi Hz. Muhammed'in (s.a.v.) "Cennet gençlerinin efendisidir." diyerek övdüğü
Hz. İmam Hüseyin (rh.) ve yetmiş iki yoldaşının Muaviye oğlu Yezid'in ordusu
tarafından Kerbela'nın amansız sıcağında bir damla su çok görülerek kırıma
uğratılmaları ve hunharca şehid edilmeleri ve bu mübareklerin şereflice şehadete
gülümsemeleri Muharrem ayının Aşure yani onuncu gününe denk
gelmektedir.
Peygamber
Efendimiz Ramazan orucu farz kılınmadan önce Aşure günü oruç tutmuş ve
müslümanlara tutmalarını emretmiştir. Ancak Ramazan orucunun farz kılınmasından
sonra müslümanları tutma ve tutmama hususunda serbest bırakmıştır. Bu ayın Aşure
günü oruç tutulabileceği gibi 1. 2. ve 3. günü ve sondan 1. 2. ve 3. günü ve bu
aydaki pazartesi ve perşembe günleri de oruç tutmak sünnettir. Aşure günü
tutulan orucun yahudilerin tuttuğu oruca taklid olmaması için Aşureden bir gün
önce ve bir gün sonrası da oruç tutulur.
"Ramazan
ayından sonra en faziletli oruç Muharrem ayında tutulan oruçtur." hadisi şerifi
bu ayda oruç tutmanın faziletini uzunca açıklama gereğini ortadan
kaldırmaktadır.
Kuran-ı
Kerim hayatın her yönüne hitap etmektedir. Kuran-ı Kerim'e inanan biz
müslümanların hayatın her yönüne odaklanarak yaşam sürdürmeleri gerekmektedir.
Bu bağlamda bu denli güzel bir ayda müslümanlar oruç tutmakla yetinmemeli,
müslümanın görevleri olan namaz kılmak, sadaka vermek, hasta, yaşlı ve kabir
ziyareti yapmak, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmak gibi iyi ameller zirveye
ulaşmalıdır. Kültür ile ilgili diğer günlere verilen önem, adeta tarihin dönüm
noktası olan bu gibi günlere verildiğinde insanların çoğu tefekkür deryalarına
dalacak ve yaşam caddesinde şeytanın küfür trafiğine rağmen iman ve islam
yolunda ilerlemeye devam edeceklerdir. Ayrıca bu tefekkür neticesinde Kuran-ı
Kerim ve Sünnet-i seniyye'nin yararını, olmadığında ise hayatın çekilmez oluşunu
idrak edeceklerdir.
Allah'tan
(c.c.) dileğimiz, Aşure günlerinde tövbe ederek refaha kavuşan peygamberler gibi
bizlere de tövbedir. Bu tövbe günahlarımızın affına vesile olsun. İnşallah Hz.
Muhammed'in (s.a.v.) ümmeti İmam Hüseyin'in (rh.) başına gelen felaket gibisini
bir daha yaşamaz. Rabbime emanet olun.
Muharrem
SAYHAR
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
YILBAŞI - 23/12/2012 |
YILBAŞI |
Cuma Günü - 10/11/2012 |
Cuma Günü |
Cuma gününün faziletleri - 24/06/2012 |
Cuma gününün faziletleri |
EKMEK ASKISI - 02/06/2012 |
EKMEK ASKISI |
HAK ŞERLERİ HAYREYLER - 11/03/2012 |
HAK ŞERLERİ HAYREYLER |
YOZLAŞAN GENÇLİKTE TELEVİZYONUN ETKİLERİ - 17/02/2012 |
YOZLAŞAN GENÇLİKTE TELEVİZYONUN ETKİLERİ |
Selamın Aleyküm - 12/02/2012 |
Selamın Aleyküm |