![]()
ABDULRAKİP ARSLAN Viranşehir Müftüsü
abdulrakip@bizimgazete63.com
ÖRNEK TEŞKİL EDEN GENÇLİK
22/02/2012
İnsanoğlunun en verimli çağı gençlik çağıdır. Gençliğini hayırlı hizmet ve yararlı işlerle geçiren onun hakkını vermiştir. Beyhude işlerle iştigal edenler ise bir nedamet ve pişmanlıktan yakalarını kurtarmayacaklardır. Ülkelerin kalkınması ve milletlerin geleceği de gençliğe bağlıdır. Gençliğe önem veren, gençlikteki potansiyel enerjiyi çalışma ve ilme yöneltebilen milletlerin istikbali parlak olur. Dinimiz de gençliğe büyük önem vermiştir. Allah’ın arşının gölgesinden başka gölgenin bulunmadığı günde, arşın gölgesinde gölgelenecek yedi sınıftan birisi de gençliğini ibadet ve tatla geçiren genç olduğunu müjdeleyen sahih hadisler mevcuttur. Günümüzde gençliği bekleyen , uyuşturucu ,içki, kumar ve sigara gibi zararlı alışkanlıklar, toplumun sağlık ve güvenliğini tehdit eden tehlikelerin başında gelmektedir. Umudumuz olan ve geleceğimizi teslim edeceğimiz gençlerimizi kötü alışkanlıklardan koruma da hepimize düşen görevler vardır. Örnek gençlik nasıl olmalı sorusuna cevaplar ararken İslam tarihine bir göz attığımızda , rehber alınacak gençlerin kimler olabileceğini rahatlıkla görebilme imkanına sahibiz. Efendimiz (sav) ‘in davetinde gençlere büyük önem verdiğini, onlara güvendiğini , kendisi de bir genç olan İbni’-l Erkam’ın örneğinden rahatlıkla öğreniyoruz. İbni’l- Erkam’ın evi , vahiylerin okunduğu ve öğretildiği merkez üssüne getirilmişti. Orada vahiyle tanışan gençler, tebliğin birer kahramanı oldular. Malik b. El- Huvayris anlatıyor, “Biz yaşları birbirine yakın bir grup genç Efendimiz’e geldik. O’nun yanında yirmi gün kaldık. O bize çok merhametli ve şefkatli davranıyordu. Bizim ailelerimizi özlediğimizi zan edince , bizden onları sordu ve şöyle buyurdu : “ Ailelerinize dönünüz ve onların yanında kalınız, onlara benden öğrendiklerinizi öğretiniz. Benden öğrendiğiniz gibi namaz kılınız. Namaz vakti girdiğinde biriniz ezan okusun, ve en büyük olanınız da size imam olsun” (Buhari, 631, Müslim, 674) Zeyd b Sabit şöyle buyurmaktadır : “ Efendimiz (sav) Medine’ye hicret ettiğinde 11 yaşındaydım. Bana Yahudilerin dili İbranice’yi öğrenmemi emretti. Yarım ayda öğrendikten sonra Efendimiz onlara bir mektup yazdığında onu ben yazıyordum , onlardan da bir mektup alındığında da onu ben okuyordum.”(Tirmizi, 2715) Yabancı dilin öğrenilmesini büyük emek ve zaman israfına rağmen öğrenemeyen gençlerimizin Zeyd b. Sabit örneği üzerinde biraz daha düşünmeleri gerekmez mi ? Hz. Ebübekir ve Hz. Ömer riddet olayları sırasında İslam tarihinin en büyük ve en zor hatta dağların bile kaldıramayacağı Mushaf-ı Şerif’i bir araya getirme görevini de ona vermişlerdi. Derin bir ilm-i vukufiyet gerektiren Yemen kadılığına atanan Hz. Ali (kv) da “ Ya Rasülüllah beni bu küçük yaşımda kadılık gibi zor bir göreve atadın , ama ben kadılık yapamam dediğimde, eliyle göğsümü okşadı ve şöyle dua etti, “ Ya Rabbi gönlünü hidayete erdir ve dilini sabit kıl” Bu duadan sonra iki kişi arasındaki davaları çözmede hiçbir zorluk yaşamadım.” (Darimi, 570) İmam Şafi’i’ ye bakalım, İmam Şaf’i Gazze’de doğdu , küçük yaşta babasını kaybetti , iki yaşında annesiyle beraber Mekke’ye taşındı. Yedi yaşında hafız oldu , on yaşında İmam Malik ‘in Muvatta adlı kitabını ezberledi. On beş yaşında fetva makamına oturdu. (El-Bidaye ve’n_Nihaye 10/263) Dünya tarihinin en önemli olaylarından ve çağ açıp çağ açma azamatinde olan İstanbul’un fethi de Fatih Sultan Mehmed Han’a gençliğnde yirmi bir yaşında nasip olmuştu. Günümüzde gençliğin yaşadığı bunalımlardan kurtarmanın çıkış yolu model alınacakların yanlış seçilmemesi.Örneklerin verdiğimiz gençliğin rehber edinmesi durumunda , kötü alışkanlıklardan uzak temiz ve nezih bir gençliğin , umut bağlanacak bir gençliğin bizi beklediğine güvenimiz tam olsun. Temeli madde ve hazcılık üzerine atılan materyalist gençliğin örnek alınması durumunda da bu günkü içimizi yaralayan gençlik manzaralarıyla karşılaşmaktan kurtulmayacağımızı da bilmeliyiz. Bunun için çocuk sahibi aileler çok müteyakkız davranmalı. Çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarına, nelerle iştigal ettiklerine dikkat etmelidirler. Zamanlarının çoğunu tv ve internetle heba etmelerine izin vermemelidirler. Çocuklarımız ve gençlerimiz Rabbimizin bize birer emanetidirler. Onlara sahip çıkarsak , geleceğimize de sahip çıktığımızın bilincinde olalım.
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BENDEN SELAM GÖTÜR - 05/04/2012 |
BENDEN SELAM GÖTÜR |
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI - 28/03/2012 |
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI |
İSTİKAMET - 21/03/2012 |
İSTİKAMET |
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ - 14/03/2012 |
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2) - 06/03/2012 |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2) |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ - 29/02/2012 |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ |
GÜZEL SÖZ SADAKADIR - 14/02/2012 |
GÜZEL SÖZ SADAKADIR |
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM - 08/02/2012 |
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM |
KANDİLLER İKLİMİNE GİRERKEN - 01/02/2012 |
KANDİLLER İKLİMİNE GİRERKEN |
![]() |