![]()
Muharrem Sayhar
askaseyda@hotmail.com
YOZLAŞAN GENÇLİKTE TELEVİZYONUN ETKİLERİ
17/02/2012
Değişen dünyada gelişen teknoloji ile birlikte insanların yaşam tarzları, alışkanlıkları, düşünceleri ve görüşleri değişmektedir. Bu değişimde gelişen teknoloji ürünlerinin etkisi inkar edilemez boyuttadır. Teknoloji ürünlerinden biri olan televizyon diğerlerine göre daha fazla rağbet görmekte dolayısıyla etki alanı daha geniş olmaktadır. Bu yazımızda toplumun lokomotifi tabirine layık olan gençlerin televizyone olan ilgisini ve televizyonun gençler üzerindeki olumsuz etkilerini inceleyeceğiz.
Üzerlerine yüklenen sorumluluklar, gerçekleşmeyen beklentiler, hayal kırıklıkları derken gençler manevi buynalıma giriyor. Hayatın zorlukları ile yeni karşılaşan gençler bu bunalımdan kurtulmak amacıyla insanlarda bulamadıkları ilgiyi bilgisayar televizyon gibi cansız varlıklarda aramaya başlıyorlar. Hayatın verdiği sıkıntıların bir nebze olsun hafiflediği televizyon izleme saatleri gitgide iyi kalpli nasihatçi abi rolünü üstleniyor. Bunun sonucunda anne babanın dinlenmediği fakat televizyonun dinlendiği bir toplum tablosu önümüze çıkıyor.
Televizyon programlarının çoğu genel ahlak ilkeleri ile bağdaşmayan, güzeli çirkin, çirkini güzel gösteren türdendir. Bazı kanallarda sözde "islami" adı altında bazı kesimlerin sapık ideolojileri aşılanmaya çalışılmaktadır. Bir televizyon kanalı yirmi dört saat islami yayınlar yaparken alt yazı olarak sunulan sms sisteminde sadece genç kız ve genç erkeklerin telefon numaraları geçmektedir. Bu program aracılığı ile tanışan iki genç ilişki kurabilmekte bu ilişkilerini ilerleterek bir aile çatısı altında buluştukarında bekledikleri ilgiyi bulamamaktadırlar. Sonuçta boşanmaların çok olduğu, çiftlerin geçimsizliğinden kaynaklanan cinayet ve intihar olaylarının yaşandığı, öksüz sayısının tavana vurduğu bir toplum oluşmaktadır. Bu durum toplum düşmanlarının gizli bombardıman sistemleri diye tabir edebileceğimiz kötü amaçlı faaliyetlerinin sonucudur.
Başka bir televizyon kanalı üstü kapalılıktan soyutlanarak açık bir şekilde müstehcen yayınlar yapıyor. Bu durumun sonucunda anne baba ve çocuklar hep beraber müstehcen yayınlar izleyen bir toplum görüntüsüne sahip oluyoruz. Böyle bir toplumda yani anne ve babanın ahlaksızlığı onayladığı bir toplumda anne babaya saygılı birey yetiştirmenin mümküniyeti ortadan kalkar. Toplumun çekirdeği olan aileler bu denli ahlaki çöküntüye uğramışsa toplumun gençliğinden insanlığa faydalı eylemler beklemek yanlış bir tutum olur.
Günümüzde televizyondaki dizi filmlerin bir çoğu diğer programlarda olduğu gibi ahlaksızlığın açık reklamını yapmakta iyiyi çirkin, kötüyü güzel göstermeye çalışmaktadır. Bazı dizilerde kutsal değerlerimiz çiğnenmekte, bazılarında ise atalarımız bize rezil rüsvay tipler şeklinde gösterilmektedir. Bu programlar atalarının izinden gitmeyen, kutsallıktan habersiz dolayısı ile amaçsız bir genç nesil yetişmesine sebep olur.
Cinsellik ve şehvet unsurlarının meşru gösterildiği bazı programlar amacı sadece cinsellik ve şehvet olan bir genç neslin yetişmesine ön ayak olur. Böylece cinselliği ve şehveti kendine Rab edinen gençler yetişmesine ve gençlerin sadece kendi zevklerine hayran tipler haline gelmelerine sebep olmaktadırlar.
Bazı sinama filmleri hiç bilmediğimiz ahlak dışı söz ve davranışlar içerir. Büyüklerimizin hiç bilmediği kelime, söz ve davranışlar sözde komi veya kendini topluma adamış karakterler tarafından ika edilmektedir. Bu programları izleyen gençler sevimli görünen bu tipleri örnek almakta ve bu söz ve davranışları benimseyerek kendileri sergilemeye başlarlar. Genelde küfürlü ve cinsel anlamlı söz ve davranışlar gün geçtikçe meşru görülmekte ve ahlaksız toplum yapısına bir taş olarak eklenmektedir.
Şiddetin meşru gösterildiği bazı programlar gençlerimize tek savunma mekanizmasının şiddet olduğunu aşılamakta ve şiddtin ve kavgaların önüne geçilmediği bir neslin yetişmesine zemin hazırlamaktadır.
En büyük iletişim araçlarından birinin ahlaksızlık koktuğu bir toplumda, toplumun lokomotifi olan gençlikten fayda beklemek komiktir. Gençelrden faydalanmak için önce gençlerin genel ahlak kurallarına uygun yetiştirilmesi gerekir. Anne babanın dinlenmediği fakat televizyonun dinlendiği bir toplumda televizyonlar ahlaklı anne babalar kadar iyi niyetli ve nasihatçi olurlarsa mükemmel bir gençliğin yetişeceğini kimse yadsımayamaz. Televizyon yetkilierini ve yetkili kurumları bu amaç uğrunda daha ahlaki yayınlar yapmaya davet ediyoruz. Bu çalışmalar yapılırken karşılaşılacak güçlükleri yenmenin tek yolunun " Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayınız." anlayışı ile hareket etmek olması gerektiğini teleffuz ediyoruz.
Rabimizden dileğimiz kendilerine ve topluma faydalı gençlerin artmasıdır.
Selam ve dua ile
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
YILBAŞI - 23/12/2012 |
YILBAŞI |
Muharrem Ayı ve Aşure Günü - 16/11/2012 |
Muharrem Ayı ve Aşure Günü |
Cuma Günü - 10/11/2012 |
Cuma Günü |
Cuma gününün faziletleri - 24/06/2012 |
Cuma gününün faziletleri |
EKMEK ASKISI - 02/06/2012 |
EKMEK ASKISI |
HAK ŞERLERİ HAYREYLER - 11/03/2012 |
HAK ŞERLERİ HAYREYLER |
Selamın Aleyküm - 12/02/2012 |
Selamın Aleyküm |