Söz , insanoğluna ihsan edilmiş en büyük nimettir. İnsanları diğer yaratıklardan ayıran önemli bir meziyettir. “ Bir dil iki dudak vermedik mi?" (Beled, 9) Ayetiyle  işaret edilen bu nimetin insanoğluna verildiği hususu belirtilmiştir.  Bu nimetin güzel kullanılmasıyla , insan derecelerin en yükseğine yükselebilir. Kötü kullanılması nedeniyle aşağıların en aşağısı olan derekelere  de yuvarlanılabilir. İblisin cennetten kovulması da bir tek kelime nedeni ile olmuştur. “İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi”(Hicr,33-35)

        Aziz kitabımız Kur’an-i Kerim güzel sözü ve  tatlı dil   anlamındaki “Kavl-i leyini” bize şu ayetlerle  açıklamaktadır.“Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.”(Nisa, 8) Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle” (İsra 23) “Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır.Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar” (Taha, 43-44)

           Her türlü   gönül kırıcı , kalp yaralayıcı  ,  katı söz ile kaba dil mümine yakışmaz . Efendimiz (asv)  dilin güzelliği ve dil iffetine bizleri davet ederken. “Mümin, dil uzatan değildir, lanet edici değildir, kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir” (Tirmizi ) diye buyurmaktadır. Ayrıca Buharı ve Müslim  sahihlerinde yer alan , “Güzel söz sadakadır” hadisiyle sadakanın sadece mal ile olamayacağını güzel bir söz, hakkı hedefleyen kelime, insanlardan  darlık ve sıkıntıyı gideren her  türlü öğüt birer sadaka olduğunu bize bildirmiştir.

       Güzel sözle gönüller kazanılabilir, birlik ve beraberliğin garantisi de güzel sözlerin sırrında gizlendiğini şu ayet bize iyice izah etmektedir.“ İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir. Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur”(Fussilet , 33-34) Tabarani’de geçen hadiste de Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır. “ Çokça selam ve tatlı dil mağfiretin gereklerindendir.”

             Halife Harun Reşit’ in huzuruna gelen bir   va’iz, öğüt ve   nasihatında keskin bir dille bağırıp çağırınca, halife ona    şöyle demiştir. “ Bil ki, Cenâbı Allah, senden daha iyi olanı  , benden çok kötü olana gönderip,  ikaz etmesini isterken “.Ona yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır, yahut korkar” (Taha, 44) diye buyurmamış mıdır?”

            Bütün güzelliklerin menşei olan  dinimizde  tebessüm ve tatlı dil de birer sadakadır. İnsanların  iletişim aracı olan bu büyük nimet olan dili de, hak ve iyilikler vasıtası yapabilsek kazanacak olan biz oluruz, inşallah….