![]()
emin tektaş
zazemin63@hotmail.com
EL(EŞTİRME)
18/01/2012 Eleştiri; birçok insanın başvurduğu ama nasıl olması gerektiği konusunda oldukça acemi olduğu bir konu. Saatlerimizi buna veriyor, har vurup harman savuruyoruz. Yorulma nedir bilmeden, bıkmadan usanmadan eleştiri yapıyoruz. Çoğu zaman eleştirmekten çok, birbirimizi bitirmek için eleştiriyoruz. Eleştiri amacına uygun yapılmadığında, karşıdakini bitirmek için kullanılan bir silah gibi görülüyor. Durum böyle olunca ibadet hassasiyetiyle yapılması gereken eleştiri, bir anda bizi yiyip bitiren bir hastalığa dönüveriyor… Art niyetle yapılan, yok etmeye yönelik her eleştiri gerçeklerin kaybolmasına, insanların yıpranmasına sebep oluyor. İçinde haset, nefret ve kinin olduğu eleştiriler, toplumsal yapıyı tahrip etmekten başka bir iş görmüyor. Eleştiri demek, karşıdaki insanı egale etme, onu yere serme olmamalı… Her insanın düşüncelerini, beğenilerini dile getirme hakkı vardır. Ama bunu yapmanın bir kuralı ve ahlakı olmalı değil mi? Eleştiri, ne yerin dibine sokacak bir yöntem; nede göğe çıkaracak bir vasıta olarak kullanılmamalıdır. Kelam sahibi bazı siyasetçilerin, kalem sahibi kimi yazarların yerin dibine koyarcasına yaptıkları gibi olmamalı eleştiri… Eleştirinin temelinde nasihat, ıslah etmeye çalışma, iyiliği emr etme, kötülüğü nehy etme olmalıdır. Tenkitçi, seyirci, yorumcu, tartışmacı olmak yerine; tebliğci, nasihatçı ve ıslahçı olmak gerekir… Eleştiri, bir muhalif parti zihniyetiyle olmamalı… Durum böyle olunca eleştiriden iş yapamaz hale gelinir… Var olan enerjiyi gerekli- gereksiz eleştirilerle zayi edilir… Eleştirmen, bir doktor hassasiyetiyle hareket etmelidir… Eleştirmen, cümlelerini ilaç dozunda kullanmak durumundadır… İşte o zaman samimiyet ve sağ duyu sahiplerinin eleştirileri, sadra şifa olur… Böylece rekabetin yerini refakat alır… Nasihat istişareyi doğurur… İstişare, olması gereken kişilerle yapılır ve çıkan sonuca itaat edilir… Mayası, ihlas ve takvadır… Eleştiri, dedikodu ve gıybeti doğurur… Dedikodu ve gıybet, gereksiz kişilerle yapılır ve kendi görüşüne uymayan her sonuca isyan söz konusudur… Mayası, kin ve nifaktır… Eleştiri ipe sapa gelmez iddialarla oldu mu, safları bölüp parçalar… Nasihat bilinci ile yapıldı mı, güç birliğine döner… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EY MÜSLÜMAN! GAFLET YAKIŞIR MI SANA… - 10/07/2012 |
EY MÜSLÜMAN! GAFLET YAKIŞIR MI SANA… |
AHİRET İÇİN YOL AZIĞI EDİNMEK - 04/07/2012 |
AHİRET İÇİN YOL AZIĞI EDİNMEK |
DİKKAT!!! KÜRT SORUNU KONUŞULUYOR - 19/06/2012 |
DİKKAT!!! KÜRT SORUNU KONUŞULUYOR |
SURETİ VE SİRETİYLE RABBANİ OLMAK - 30/05/2012 |
SURETİ VE SİRETİYLE RABBANİ OLMAK |
YA RABBİ, RECEB VE ŞABANI BİZLER İÇİN MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA ERİŞTİR - 23/05/2012 |
YA RABBİ, RECEB VE ŞABANI BİZLER İÇİN MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA ERİŞTİR |
İMANIN GÜCÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN AZMETMEK GEREKİR - 25/04/2012 |
İMANIN GÜCÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN AZMETMEK GEREKİR |
MÜSLÜMANIN GİZLİ GÜCÜ, İMAN! - 11/04/2012 |
MÜSLÜMANIN GİZLİ GÜCÜ, İMAN! |
YÜKÜ HAFİF OLMAK - 05/04/2012 |
YÜKÜ HAFİF OLMAK |
İSLAMLA DOLULUK ORANIMIZ - 06/03/2012 |
İSLAMLA DOLULUK ORANIMIZ |
![]() |