İnsan, ancak iman dairesine girmekle gerçek saadet ve huzura kavuşabilir. İslam mü’minleri kardeş ilan ederek, onların birbirlerini Allah için sevmelerini emretmiştir.  Ayrıca  birbirlerine yardımcı ve destek olmalarını da sevap ve ecir nedeni saymıştır. Allah katında kulların dereceleri, amellerine göre şekillenir.Ancak nurdan minberlere oturacak salih kulların  kimler olduğunu Efendimiz (sav) bize şöyle beyan ediyor:

       “Mutlaka Allah’ın kullarından, nebilerin ve şehitlerin kendilerine gıpta edecekleri kullar vardır.  Huzurda bulunan sahabelerden biri dizleri üzerine  kalkarak : Onlar kimlerdir ey Allah’ın Resulü, bize haber ver ki onları sevelim. Resulullah onların bu isteği üzerine, şöyle buyurdu: Onlar öyle bir topluluktur ki, aralarında mal (ticari ilişki) ve akrabalık olmaksızın birbirlerini severler. Onların yüzleri nurdur. Nurdan minberler üzerindedirler. Halk korktuğu zaman korkmamayı sürdürürler. İnsanlar mahzun oldukları zaman onlar üzülmezler” dedi ve sonra .”(İmam Ahmed, 341/5) “Dikkat edin! Mutlaka Allah’ın evliyası için korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar” ayetini okudu.

      Nebi ve şehitlerin gıpta ile baktığı , nurdan minberler  sahibi , Salih kulların , bariz vasıfları vardır. Bunlar :

     1- Birbirlerini sırf Allah rızası için severler, sevgileri her türlü çıkar ve menfaatlardan   fersah fersah uzaktır.

     2- Onların birbirlerine yakınlıkları, “Mü’minler ancak kardeştir.” Ayetindeki prensipler üzerinde bina edilmiştir.

     3- Birbirlerine hak ve sabrı tavsiye ederler.

     4- Sevinç ve kederlerini paylaşırlar.

     5-İhtiyaç içinde oldukları hallerde dahi,  mü’min kardeşlerini kendilerine  tercih ederler.

     6- Allah’ın arşının gölgesinden başka gölge bulunmadığı günde , arşın altında gölgelenmek için , saliki oldukları Allah için birbirini sevme  yolunda, birbirlerini yalnız bırakmazlar.

      7-Vakitlerini birbirlerine yardım ve destek olmak uğrunda sarf  ederek  ,boş vakit sahibi değiller.

       8- Geçim ve mudaretlerinde , kızgınlık ve küskünlük gibi hallerden uzaktırlar.

      9- Uzak beldelerde de  olsa hastalık vb durumlarında birbirlerini ziyaret ederler.

      10- Mahkemelerin önüdeki kalabalıklara ibret gözüyle nazar ederek, dünyalıklar için birbirlerinden davacı ve davalı olanlara acırlar.

      11- Hastaneler ve hastaları unutmayarak , Allah’ın verdiği sıhhat ve afiyet nimetine çok şükrederler.

      12- İslam’dan başka din kabül etmeyerek , fazilet ve erdemler için birbirleriyle yarışırlar.

      13- Sıkıntı ve  darlık anlarında , “Ya Allah” terennümleri, zikir ve yakarışları arşa yükselir.

     14- İstişare etmek, birbirlerine nasihat etmek gibi erdemlerden geri kalmazlar.

     15- Ders, zikir  meclislerine katılarak , yüzlerinden tebessümleri  asla eksik  etmezler.

     16- Dini, hidayet ,hayayı ahlak kaynağı, aklı da sırat-ı mustakımden ayrılmamak   için  nur olarak bilirler.

     17- Mü”minlerin her biri, hurma ağacı  gibidir. Meyvesi tatlı, gölgesi  serin, kuruduğunda da odununun kolay  yanmasıyla faydalıdır.

      18- Birbirlerine duacıdırlar, darlık ve musibet  anlarında birbirlerini asla yalnız bırakmazlar

      19- Dünyada misafir  olduklarını unutmadan, asıl kalınacak yerin ahiret yurdu olduğunu unutmazlar.