![]()
emin tektaş
zazemin63@hotmail.com
ALİMLERİN ACİZLİĞİ
15/11/2011
“Olardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeye koşuştuklarını görürsün. Yaptıkları ne kötüdür! Rabbe kul olanlar ve bilginlerin onlara günah söz söylemeyi ve haram yemeyi yasak etmeleri gerekmez miydi? Yapmakta oldukları ne kötüdür!”(Maide 62 ve 63. Ayet) Onlardan pek çoğunu görürsün ki yaptıkları işler günah ve düşmanlıkta koşturmaktır. İşleri günaha ve saldırganlığa sây etmektir. Bir bakın çevrenize, bir çokları günah için, düşmanlık için, haram yemek için koşturup duruyorlar. Haram yemek ne demektir? Allah’ın haram dediklerini, yemeyin dediklerini yemek. Pekiyi günaha koşturmayı, düşmanlığa sây etmeyi nasıl anlayacağız? Yâni bizzat günahların peşine düşmek, günah işlemek anlamına olduğu gibi, bir de günahlara aldırışsız bir hayat programının peşine düşmek anlamına da geliyor. Günahlardan habersiz bir hayat yaşamak. Mayın tarlasında geziyormuş gibi bir hassasiyetten uzak günahların üstüne üstüne gitmek. Yahudilerin ve Yahudileşmiş insanların bu yaptıkları ne kadar kötüdür? Şimdi bu adamlar, bu din bilmez, bu kitaptan habersizce günahlardan, haramlardan habersiz bir hayat yaşayan bu yığınları onların âlimleri, kendilerine ve Rablerine karşı yabancılaşmaktan korumalı değiller miydi? Onların sözlerini günahtan, yiyip içmelerini haramdan koruyacak bir tebliğin, bir çabanın içine girmeli değiller miydi? Din bilenler, Rabbani davrananlar, ilim ehli olanlar, imamlar, vaizler, müftüler, camiye gidenler, namaz kılanlar, Allah için bir gayrete gelip onları uyarmalı değil miydi? Evet bakın bu anlamda herkes sorumludur.
Evet, onlar toplumlarının çözülüşlerine engel olmalı değiller miydi, diyor Rabbimiz. Elbette önderler, örnekler, din bilenler bozul-maya başladılar mı onları örnek alan toplumları da onları takip ederler. Onlar düzgünse toplum da düzgündür, onlar bozulmuşsa toplum da bozulmuştur. Rasulullah Efendimiz toplumun bozukluğunu ve düzgünlüğünü iki zümreye bağımlı kılar: Ümera ve ulemâ. Keşke onlar görevlerini ihmal etmemiş olsalardı. Ama çevrelerinde günah işleyen yığınlarla insanların çözülüşlerini gördükleri halde onları uyarmayanlar ne kötü yapıyorlar. Rasulullah Efendimizin biz başka hadislerinin beyanıyla bu ehl-i kitap âlimleri önceleri çarşı pazar dolaşırlar ve gördükleri insanları uyarırlarmış. Senin alışveriş anlayışın bozuk, senin kızının kıyafeti bozuk, senin oğlunun namaza bakışı bozuk, sen israf peşindesin, sen dükkana nikâhlanmışsın, sen dünyayı kıble edinmişsin, sen paranın kölesi olmuşsun, sen karını niye sokağa salıyorsun? Yapmayın, etmeyin ey insanlar, yanlış içindesiniz, bu din sizin de dininiz, bu kitap sizin de kitabınız diye onları uyarırlardı. Ama dönüşlerinde aynı günahı işlemeye devam eden insanlara ses çıkarmazlardı. Onlara karşı ciddi bir tavır almayıp onlarla kol kola bir hayatı yaşarlardı. Allah onların kalplerini, bu günahkârların kalplerine benzetiverdi. Artık onlar da günahlardan ve günahkârlardan rahatsız olmaz hale geliverdiler diyor, Peygamber Efendimiz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
EY MÜSLÜMAN! GAFLET YAKIŞIR MI SANA… - 10/07/2012 |
EY MÜSLÜMAN! GAFLET YAKIŞIR MI SANA… |
AHİRET İÇİN YOL AZIĞI EDİNMEK - 04/07/2012 |
AHİRET İÇİN YOL AZIĞI EDİNMEK |
DİKKAT!!! KÜRT SORUNU KONUŞULUYOR - 19/06/2012 |
DİKKAT!!! KÜRT SORUNU KONUŞULUYOR |
SURETİ VE SİRETİYLE RABBANİ OLMAK - 30/05/2012 |
SURETİ VE SİRETİYLE RABBANİ OLMAK |
YA RABBİ, RECEB VE ŞABANI BİZLER İÇİN MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA ERİŞTİR - 23/05/2012 |
YA RABBİ, RECEB VE ŞABANI BİZLER İÇİN MÜBAREK KIL VE BİZİ RAMAZANA ERİŞTİR |
İMANIN GÜCÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN AZMETMEK GEREKİR - 25/04/2012 |
İMANIN GÜCÜNDEN FAYDALANMAK İÇİN AZMETMEK GEREKİR |
MÜSLÜMANIN GİZLİ GÜCÜ, İMAN! - 11/04/2012 |
MÜSLÜMANIN GİZLİ GÜCÜ, İMAN! |
YÜKÜ HAFİF OLMAK - 05/04/2012 |
YÜKÜ HAFİF OLMAK |
İSLAMLA DOLULUK ORANIMIZ - 06/03/2012 |
İSLAMLA DOLULUK ORANIMIZ |
![]() |