“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara, 153) Bu ayet, insana, hayatı boyunca karşılaşacağı her türlü dert ve musibetlerden kurtulmak isteyene, emniyetli ve huzur dolu bir çıkış yolunu göstermektedir. Hayatı insan için çekilmez hale getiren musibetler, sıkıntılar  ,  nefis ve iblisin  zehirli bal  ikramlarına   karşı  mukavemet ve dirençli olmayı , her şeye güç ve kudreti yeten Rabbimizden namazla  istemeliyiz. Önümüzdeki yollar çıkmaza çıkıp , ufukta aydınlık bittiği hallerde dahi, fani olan insan ile Baki olan kuvvet arasındaki sarsılmaz bağ olan namaza  iltica etmeliyiz.

                  Rabbimizin,  uhrevi ya da dünyevi her türlü sıkıntılı anlarımızda  başvuru makamı olarak    “Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin.” (Bakara, 153)  diye buyurduğu namazı,  başka bir ayette müminlerin ortak özelliklerinden biri olarak anmaktadır. “ Onlar ki , namazlarını kılmağa devam ederler.” (Mü’minün, 9)  Müminlerin  namaza olan bağlılığı, cimrinin malını sevmesinden  çok daha fazla olup , mü’min  namazını eda etmek için vaktini iple çeker. Namaza devam etmeleri hususunda da “Onlar namazlarına devam eden kimselerdir.” (Me’âric, 23) Mü’minlerin onu soğukta sıcakta yazda kışta ,  evde seferde asla bırakmayacaklarını bize hatırlatmaktadır. Ayrıca günlük hayatta karşılaştığımız  can, mal, evlat , ne ile ilgili olsa olsun ,  maddi veya manevi  tüm sorunlarımızı namazla izale etmeye çalışalım.  Yüce Mevla, Firavun ve zebanilerinin zulmü altında inim inim inleyen  Beni İsrailler’e   çıkış yolunu şöyle göstermektedir: “ Musa’ya ve krdeşine,” Kavminiz için Mısır’da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik.” (Yunus ,87) İbn-i Kesir   bu ayeti açıklamasında şu bilgiye yer vermektedir “Firavun’un Beni İsrail üzerindeki baskıları artınca Cenab-ı Allah onlara namaz kılmalarfını emretmiş” İbn-i Hacer de aynı görüşü destekler mahiyette “Herhangi bir sıkıntı anında namaza iltica Efendimiz’in sünneti ve Salihlerin  işidir” açıklamasını yapmıştır.

          Hz.Ali (k.v.) şöyle buyurdu “ Bedir günü herkes  uyurken Efendimiz sabaha kadar namaz kılarak Allah’a dua ve yakarışta bulundu” Ahzab savaşında da böyle yaptı. Güneş ve Ay tutulmalarında da Efendimiz namazla Allah’a yakarışını  sürdürürdü. “Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “Ben size ard arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti.” (Enfal, 9)  Efendimiz’e İslam davetinin ilk yıllarında müşriklerin her türlü zulüm ve baskı anlarında gece namazıyla emrolunması da manidardır. “Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, istersen biraz sonra, istersen biraz önce bir müddet için kalk ve ağır ağır Kuran oku” (Müzemmil 1-4) Allah’ın nebilerinden Hz. Şuayb kavmini namaz konusunda o kadar çok uyardı, ta ki   şöyle seslenmekten kendilerini alamadılar. “Dediler ki: “Ey Şu'ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa sen gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın.” (Hud, 87)

         Namazın insanı  her türlü kötülüklerden de koruduğunu da Kur’an-i Kerim şu ayetten anlıyoruz ; “Kitap'tan sana vahyolunanı oku; namaz kıl; muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve fenalıktan alıkor; Allah'ı anmak en büyük şeydir! Allah Yaptıklarınızı bilir”  (Ankebüt, 45) Namazı günahları, hataları affettiren özelliğini de şu ayet bize müjdelemektedir.” Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür “ (Hud, 114) İbn-i Hacer “Namazlar ecir ve sevap kaynağı olduğu gibi , günahlara kefaret olma yararları da vardır.  Efendimiz (SAV): "Beş vakit namaz, evinizin önünde akan nehir gibidir. O kişi ırmakta günde beş defa yıkanırsa onda hiç kir kalır mı?" (Müslim)

           Namazın bir şükür ifadesi de olduğu şu ayetle bildirmektedir. “ Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik . O halde Rabbin için namaz kıl , kurban kes.”(Kevser, 1-2) Burada Efendimiz’e ihsan edilen o büyük rahmet ve mağfiret nimetine mukabil ihlas ve samimiyetle namaz ve kurban ibadetinin ifasının birer  şükür ifadesi olduğu bize hatırlatılmaktadır.                               Namazın kıyamet sıkıntılarında da en büyük yardımcı olacağını da şu ayet bildirmektedi “Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.” (Nur, 36-37)