• https://www.facebook.com/Viran%C5%9Fehir-Bizim-Gazete-1269353489770245
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05336770791
  • https://twitter.com/bizimgazete63
  • https://z-p15.www.instagram.com/viransehirbizimgazete63/
  • https://www.youtube.com/channel/UC_BshBmcwBr1dd-R9Obx0ag
Üyelik Girişi
TAZİYELER

TAZİYELER:



 

 

Nöbetçi Eczaneler

Perşembe


 

  

Cuma

 

 

Cumartesi

 

 

Pazar

 

 

Pazartesi

 

 

Salı

 

 

Çarşamba


 


Nöbetçi Eczane Listesi Kaynağı: Ş.Urfa Eczacılar Odası
Takvim
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam174
Toplam Ziyaret13072650
Şeyma Tart
seymatart@hotmail.com
HİS VE DÜŞÜNCEDE İMANIN ROLÜ
28/09/2011

       İnsan tıpkı şarjlı aletler gibi sürekli doldurulması gerekir, buna ilham veya feyz almakta diyebiliriz. İnsanın nereden ve nasıl feyz aldığı çok önemlidir. Örneğin elektrikli aletlerin kullanımında cihaza zarar gelmemesi, bozulmaması, patlamaması veya da uzun ömürlü olabilmesi için toprak hat kullanımı tavsiye edilir. İnsan ve elektrik; birbirine çok yakındır. Şöyle ki; Elektrikte akım olduğu gibi insanın yapısında da akım vardır. Bir hadisi şerifte peygamber efendimiz (s.a.v) bu akıma işaret ederek “Çok su içmeyin, çünkü kan sulanır ve şeytan damarda daha hızlı hareket eder.” İşte elektrikli aletler gibi insanın yapısı da çok hassastır. Buna mukabil düşüncelerin menşei ruh dünyasını yapılandırır. Şeytani vesveselerden beslenen ruhun sadist, egoist, narsis, ateist, katil ve hırsız olması kaçınılmazdır. Rahmani ilhamlardan beslenen ruhun ise hümanist, hoşgörülü, merhametli, imanlı olması da tabiidir. Yediklerimiz ve içtiklerimiz vücudumuzda değişiklik yaptığı gibi düşüncelerimiz de ruh dünyamızda o denli değişiklik yapar.

       İnsan çok karmaşık ve sonsuz bir düşünce yapısına sahiptir. Bazen duyguları zulmetler kaplar ve öylesi bir dağınıklık içine girer ki insan hangi duygu çerçevesinde şekillendiğini anlayamaz. Descartes: “Bende namütenahi bir düşünme hassası var. Ben namütenahi olmadığıma göre, bana verilen bu hassa, namütenahi olan zattan gelmektedir.” Demek ki bu karmaşıklık içindeki düzen sahipsiz değil ve başıboş işlemiyor.

      Bazen vesveseler insanın üzerine öyle gelir ki kendisinin o denizin içinde boğulduğunu veya o ateşin içinde eridiğini zanneder.  Bu durumda hannas’ın tesirinden kurtulabilmek ve depresyon çukuruna düşmemek için iman çok önemlidir. His ve düşünce dünyasına ayna olan iman, küfür veya nifak insanın gidişatını değiştirir olayları yorumlama şeklide iman-i hassasiyetlere bağlıdır. Mesela iman sahibi kul karşı koyamadığı bir olayla karşılaştığında şöyle der: “Gücümün yetmediği kudretimle halledemediğim, benimle alakalı olduğu halde farkına bile varamadığım, tamamen benim iradem dışında cereyan eden birçok hadise var ki bütün bunlar beni çok iyi bilen ve tanıyan birisi tarafından idare ediliyor.” Küfür hali baskın gelen biri ise gücünün yetmediği şeyler karşısında eriyip biter ve mahvolur ve bir daha da kendini toparlayamaz çünkü onun hayatında gizli bir el yoktur her şeyin kendi idaresi altında olduğunu sanır, gayb perdesini anlamaz, hikmetten bihaberdir.       Peygamberlerin hayatına baktığımızda en ağır çileler onları sarsmamış ve ümitsizliğe düşürmemiştir. Sağlam iradeleri onları yıkılmaktan korumuştur.Çünkü onlar cüz-i iradelerini Allah’ın külli iradesine teslim etmişlerdi. Ama onlar peygamberdi, onlar farklıydı diyebilirsiniz, peki siz hiç depresyona girmiş bir evliya zat duydunuz mu? Onlarda Allah’ın velileri idiler diyebilirsiniz lakin peygamberler dışında hiç kimse günahtan masum, vesveseden uzak değildir. Evliyaullah’ı avamdan ayıran özellik, her halde kâmil iman olsa gerektir. İmanın olgunlaşması amele, amel niyete, niyet düşünceye bağlıdır. İşte mana insanı efendimiz (sav) meseleyi şu cümle ile çok güzel özetliyor, “Bir saat tefekkür, bin yıllık ibadetten efdaldir.” Dini dünyevi her işin madde boyutu olduğu gibi mana boyutu da vardır. İçi boş bir ibadetin insana katacağı hiçbir şey yoktur. Namaz insanı bütün kötülüklerden korur. (ayeti kerime) Peki çevrenizde kötülük yapmayan kaç tane namaz kılan görebiliyorsunuz. İşte namazı egzersizden ayıran, ibadet ruhudur. Bu ruhu yakalamayan hiçbir insana yaptığı ibadet faydada vermez, onu kötülüklerden koruyamaz, olaylara verecek ve kendini ayakta tutmasını sağlayacak bir cevabı da olamaz.        Tabi her halükarda ibadetler asla terk edilmez, ama o ruhu yakalamakta önemlidir. İşte his ve düşünce insanı Müslüman; her daim tefekkür eden vesvese ile ilhamı birbirinden ayırabilecek kadar enfüsi(içsel) manası; nurlu, letaifleri zulmetten ayrılmış ve afaki(dışsal) manada iyiyi kötüyü karanlık ve aydınlık ruhları bir birinden ayırabilen feraset sahibidir. İşte bu sayılanlar düşünce ufkunun genişlemesi gaye-i hal’in belirginleşmesi imanın kemale ermesi, ameli salih olması ve pek tabii bir kılavuz sayesinde gerçekleşebilir. Selam ve dua ile.


1453 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Vav! - 03/04/2013
Vav!
MEVSİMİ OLMAZ DİRENİŞLERİN - 19/03/2013
MEVSİMİ OLMAZ DİRENİŞLERİN
ALGIDAN DOĞAN GÜNAHLAR - 12/03/2013
ALGIDAN DOĞAN GÜNAHLAR
SUBLİMİNAL MESAJLAR, BACKMASKİNG, 25. KARE - 27/02/2013
SUBLİMİNAL MESAJLAR, BACKMASKİNG, 25. KARE
İLLUMİNATİ SEMBOLLERİ VE TÜRKİYE’DEKİ DEŞİFRELERİ - 20/02/2013
İLLUMİNATİ SEMBOLLERİ VE TÜRKİYE’DEKİ DEŞİFRELERİ
İLLUMİNATİ GERÇEĞİ - 13/02/2013
İLLUMİNATİ GERÇEĞİ
İLLUMİNATİ: GİZLİ DÜNYA DÜZENİ - 07/02/2013
İLLUMİNATİ: GİZLİ DÜNYA DÜZENİ
MEVLİD KANDİLİ BİDAT MİDİR? TARTIŞMASI - 29/01/2013
MEVLİD KANDİLİ BİDAT MİDİR? TARTIŞMASI
KIYAMET ALAMETLERİ(3) - 15/01/2013
KIYAMET ALAMETLERİ(3)
 Devamı
RESMİ İLANLAR
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.339638.4932
Euro43.500443.6748
Hava Durumu
Saat
Site Haritası