Oruç Allah rızası için , fecr-i sadıktan akşam güneş batıncaya kadar orucu bozan  bütün şeylerden kaçınmak suretiyle tutulur. İnsanının kuvvetli bir iradeye sahip olmasını sağlayan müstesna bir ibadettir.  Orucu bozan şeyler ise, yemek, içmek  ve cinsel ilişkide bulunmaktır Ancak orucu bozan şeyler, kaza gerektirenler  ve hem kaza hem de kefaret gerektirenler şeklinde  iki kısma ayrılır. .

                           Kaza ve kefaret gerektiren durumlar;  Bütün fıkıh mezhepleri, ramazan günü oruçlu iken bilerek ve isteyerek normal cinsel ilişki de bulunmanın hem kaza ve hem de kefaret gerektireceği konusunda görüş birliği etmişlerdir. Ancak Hanefiler, bilerek ve isteyerek bir gıda veya gıda özelliği taşıyan her türlü maddeyi almayı da bu hükme kıyas ederek, bu durumda da hem kaza hem kefaret gerektireceğini söylemişlerdir.

                            Kaza gerektiren durumlar; Hanefi mezhebi dışındaki cumhura göre yeme içme ile bozulan oruç günü gününe kaza gerektirir. Hanefi fakihleri, beslenme amacı ve amacı taşımayan ve esasen yenilip içilmesi mutat (normal alışılmış) olmadığı gibi insan tabiatının meyl etmediği şeylerin yenilip içilmesi durumunda orucun bozulacağının, fakat bunun kefaret gerektirmeyeceğini söylemişlerdir. Çiğ pirinç, çiğ hamur, un, ham meyve yemek veya fındık, badem ve cevizi kabuğuyla yemek böyledir. Şehvetin normal cinsel birleşme dışında tatmin edilmesi de sadece kaza gerektirdiğinde fakihler ittifak etmişlerdir. Ağza giren yağmur, kar veya doluyu isteyerek yutmayı su içme kapsamında değerlendirerek orucu bozacağını; fakat, kişinin kastı olmaksızın boğaza inen yağmur, kar ve dolunun orucu bozmayacağını söylemişlerdir..

                           Kusma kasten yapılmadığı durumlarda orucu bozmaz. Kasten yapıldığında ise ,sadece ağız dolusu olması halinde bozar. Bayılma, delirmenin orucu bozan şeylerden sayılması,esasen oruç yasaklarının ihlali ile ilgili olmayıp, bütün mükellefiyetlerde ön şart olan bilinçlilik halinin geçici veya sürekli olarak yitirilmesi ile ilgilidir. Bu halin kapladığı günlerin kaza edilmesinin istenmeyişi de aynı sebebe bağlıdır.Unutarak bir şey yemek ve içmekle oruç bozulmaz. Fakat yanlışlıkla (hata) yiyip içmek bundan farklı olup Hanefiler’e göre orucu bozar. Mesela;  bir kimse oruçlu olduğunun farkında olduğu halde kasıtsız olarak yanlışlıkla bir şey yese  veya içse, diyelim ki abdest alırken  ağzına aldığı sudan  yutsa veya denizde yüzerken  su yutsa orucu bozulur ve kaza lazım gelir. Orucu kefareti ise peş peşe ara vermeden altmış gün oruç tutmaktır. Fidye ise hatalık, aşrı ihtiyarlık nedeniyle orucun kazasına  gücü olmayanların, tutamadıkları her gün için fakirlere 7.5 Tl’yi vermelerine denir.