Elham­dülillah, bu konu­daki Kuran âyetleri çok net ve de Peygamber Efendimizin oruçla ilgili belirlediği yasalar da açık ve net olarak eli­mizdedir ve böy­lece bu iş ayakta durmaktadır. Artık namaz da, oruç da, hac da ev­rensel bir boyuta ulaşmış, evrensel özelliklere sahiptir. İnsanlık ta­rihinin ilk dönemlerinden beri var olan bir emir ve bir ibâdet şeklidir. Orucun hikmetleri çeşitli şekillerde sayılabilir. Ama bakın Rabbimiz şöyle buyuruyor:“Umulur ki takva erleri olasınız, muttakilerden ola­sınız.” Yâni tüm hayatımızı Allah için yaşayıp, bu oruçla da hayatı Al­lah için yaşamanın bir boyutunu gerçekleştiririz. Şüphesiz oruçta başka faydalar da vardır, başka gerekçeler de vardır. Ama öncelikle bakıyoruz ki, Bakara sûresinin bundan sonraki âyetle­rinde değerlen­dirdiği bütün olaylarda savaş, barış, hac, infak, fâ­izden sakınma gibi konularda hep takva görüyoruz.

       Takva, hayatı Allah için yaşamak, hayatı Allah için değerlen­dir­mek, hayatı tümüyle Allah’a verebilmenin, tüm hayatta Allah’ın ko­ruması altına girip onunla yol bulabilmenin adıdır. Bakı­yoruz âyet­lerde, şu işi yaparsanız takvalı olursunuz, bu işi yap­mazsanız takva sahibi olursunuz, savaşı şöyle değerlendirirseniz muttaki olursunuz, fâizden şöylece kaçınırsanız muttaki olursu­nuz, orucu böyle yaparsa­nız muttaki olursunuz, haccı, Arafat’ı, Müzdelife’yi şöylece değerlendi­rirseniz muttaki olursunuz gibi emirler bizim için aynı zamanda  şöyle bir sistem oluşturmaktadır. Bu din sadece birtakım kuru emirler, bir kısım ölü kaideler ve şekli kurallar dini değildir.

        Tüm dünya müstekbirlerinin, dünya insanının haklarını ye­meye, kanlarını emmeye koştukları, bir türlü doyma bilmedikleri bir dünyada, Müslümanlar ise, onların yemek için çırpındıkları şeyleri yememek için, kullandıkları şeyleri kullanmama için âdeta bir savaş vererek oruçla onlara büyük dersler vermektedirler. Oruçla Müslümanlar helâl lokmaya bile uzanmamak eğitiminden geçirilerek haramlara karşı böylece sakınma alışkanlığı kazanıyorlar. Müslü­manlar oruçla, hanımı olsa bile belirli saatlerde cinsel ilişkiye girmeme eğitiminden geçirilerek, zinaya karşı meyletmeme özelliği kazanıyorlar. Açlık sayesinde açların durumunu anlama imkânı buluyorlar.

       Müslümanlar oruçla, eşine benzerine rastlan­maya­cak bir sabır eğitiminden geçirilmektedirler. Oruç, malda ve bedende Allah’ı söz sahibi kabul etmenin ifa­de­sidir. Zaten kişinin hayatta iki şeyi vardır. Bun­lardan birisi canı, ötekisi de malıdır sahip olduğu şeylerdir. Oruç tutan mümin; “Ya Rabbi, mal da senin, can da senin! Dün ye, dedin yiyordum, bugün yeme, dedin  yemiyorum! diyerek, malda da canda Allah’ı söz sahibi kabul etmektedir. Oruçla Müslüman, Allah için niyet taşıma konusunda çok büyük bir deneyim kazanmaktadır.