![]()
Eyyüp AZLAL
eyyupazlal@hotmail.com
SURİYEYE’YE GİDELİM Mİ?
20/05/2011
Doni Hanım, Hristiyanlık tarihinden yola çıkıp İslamiyet tarihine doğru Filistin’de olup bitenlerle ilgili ilginç anekdotları bizimle paylaşmıştı. Kıymetli yazarımızın hafızasında Filistin bir masal diyarı olarak kalmış ama bizim hafızamızda Filistin, kolları taşlarla kırılan insanlar, ağlayan anneler, ailesi katledilmiş masum çocuklar, evleri başlarına yıkılan aksakallı dedeler yer alıyor. Teodora Doni, bu yazıyı aslında Suriye münasebetiyle kaleme almıştı. Biz Suriye’yi Filistin davasına sahip çıktığı için seviyorduk. Ama seksenli yıllarda Hama’da 20 bin insanı katleden Suriye’nin sicili bozuktu. Buna rağmen Filistin davasına, Hamas'a destek verdiği için Suriye, çoğumuz orada yaşanan baskıyı, zulmü hep görmezden geldik. Bunun için ayrı bir neden de Türkiye- Suriye ilişkilerindeki olumlu gelişmelerdi. Nitekim Türkiye, halk ayaklanmaları ile ilgili olarak Mısır devletine gösterdiği tepkiyi Suriye'ye göstermedi ve Türkiye'de halk da, Mısır'daki gösterilere daha ilk günden verdiği desteği Suriye'deki gösterilere vermedi. Daha üzücü olanı ise Türkiye İslamcılarının özellikle okuyan, yazan, düşünen kesimin bu nedenlerle birbirini suçlamaya başlaması. Peki, böyle yaparak gerçekleşebilir mi İslam Birliği? Kudüs işgal altında da Mekke değil mi? Ya da Şam işgal edilmemiş mi? Şimdi hangi İslam ülkesinde Müslümanlar özgür? Kıymetli yazarımız Doni, Filistin’e gitmeye gerek kalmadı diyor. Peki, nereye gidelim. Sordukça öfkemiz artıyor, sordukça yaramız kanıyor. Biz artık Filistin yerine Suriye’ye gideceğiz. Filistin yerine Mısır’a gideceğiz. Filistin yerine Keşmir’e, Libya’ya gideceğiz. Oradaki kardeş kanını durduracağız? Bana öyle geliyor ki her an Aşura her yer Kerbala. Geçtiğimiz günlerde Yazarlar Birliğinde görüştüğümüz aynı zamanda Teodora Doni’nin de eşi olan şair Sıtkı Caney de Suriye konusunda oradaki Müslümanların aceleci davrandıklarını eğer Esad’ı devirme gibi bir planları varsa Suriyeliller’in neden şimdiye kadar bu planlarını kullanmadıklarını söylüyordu. Bana soracak olursanız Sıtkı Caney üstadımız biraz haksız gibi. Neden mi? El-cevap: Suriye, daha doğrusu Esad yönetimi kendi iktidarını sürdürmek adına Filistin’e ve Lüban’a(Hizbulah) yardımı bir strateji olarak uygulamışlardır. Daha önce kendi ülkesindeki Kürtler’e haklarını vermemek adına sırf Türkiye muhalifi olan Abdullah Öcalan ve ekibini barındırmıştı. Ama Es’ad kendi kurduğu oyunda galiba kendisi yenilmek üzere. Apo’yu Suriye’den sürüp Türkiye ile ikili ilişkileri geliştirme yolunu seçti. Vizeleri karşılıklı kaldırdı. Suriye’den Türkiye’ye gelenler ülkemizdeki yaşam standartlarına hayran kaldılar. Demokrasi, insan hakları biz farkında olmadan da ülkemizde dünya standartlarının üstüne çıkmış. Türkiye’deki sağlık alanında gelişmeler, iletişim, kültür ve eğitim ve ekonomi sektörü Suriyelileri adeta büyülemiş durumda. Bunlara ek olarak dünyanın her yerinde olduğu gibi Suriye gençliği de Facebook ve twitter gençliği olmuş. Geçtiğimiz hafta Suriye’ye yaptığımız kısa bir ziyaret esnasında oradaki yaşlılarla bir sohbette bulunduk. Yaşlılar, “biz baba Esad’ın ne kadar zalim olduğunu bildiğimizden sesimizi oğul Esad’a çıkaramıyoruz. Ama gençlik bizi dinlemiyor gibi ifadeleri dillendirdiler. Bu gençlik artık her kıvılcımda alev almak üzere. Lütfen bize yardım edin dediydiler. Bu sohbeti Kobani’de yapmıştım. Oğul Beşar, ne yapacak? Türkiye’yi biraz dinleyecek. Artık reform zamanı diyecek. Yeni Hamalar’a hayır diyecek. Kendi insanına karşı silah kullanmayacak. Nihayet bu hafta içinde Esad, olayların çıktığı kentlerde bazı akil adamlarla kısa bir görüşme yapmış. Duma ve Humus kenti bunlardan yalnızca ikisi. Dumalı çiftçi, sanayici, avukat ve işçi gibi değişik meslek grupların aralarında olduğu heyetle bir araya gelen Esad, son iki haftada kentte Cuma günleri çıkan eylemlerin yanı sıra halkın taleplerini dinlemiş. Uzun bir görüşme sonunda Dumalılar ilk olarak olağanüstü halin kaldırılması, Siyasi Partiler Kanunu ve barışçıl gösterilere izin verilmesinin yanı sıra “Müslüman Kardeşler'e üye olmanın idam gerekçesi kabul edilen 49 sayılı kanunun kaldırılmasını istemişler. Dumalılar ayrıca, içme suyu, kanalizasyon, ulaşımın yanı sıra yeni iş yerleri ve gıda fabrikalarının kurulması gibi talepler de var. Humus halkı da, işsizlik ile ilgili taleplerini dile getirirken Suriye Devlet Başkanından olaylarda meydana gelen ölümlerin son bulmasını istemişler. Bu makul istekleri aslında devletini, vatanını ve milletini seven her lider seve seve kabul eder. Ben Suriye’deki bu olayları seyrederken çaresizlik içinde Suriye’nin cesur şairi merhum Nizar Kabbani’nin şiirlerine sarıldım. Nasıl söyler türküsü o ağız, Dudakları dikilmişken, beyim? Ortadoğu’da akan gözyaşlarının, yitip giden umutların, ezilmişliğin, çaresizliğin sesini dünyaya duyurma gayretini göstermiş merhum cesur şair Nizar Kabbani doğup büyüdüğü Suriye’de bugün yaşanan insanlık dramını görseydi yine aynı dik duruşu gösterir ve yine kendini halkların özgürlüğüne adardı. İnşallah bütün bunlar Suriye’de kardeş kanının durmasına yönelik adımlar olur. Biz beraber gözyaşı döküyoruz. Daima dillendirdiğim bir söz var. Gözlerimizin rengi aynı olmasa da gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Suriye halkı bizden yardım bekliyor. Entellüktüel camiamız halka mı yoksa Suriye devletine mi yardım edecek karar veremiyor. Eskilerin tabiriyle ulema ihtilaf içinde. Ben de yazıma son verirken hala ihtilaf içinde bir soru soruyorum. Suriye’ye gidelim mi? |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yaşamak; Bir Ağaç Gibi Hür Bir Orman Kadar Gür - 06/06/2013 |
Yaşamak; Bir Ağaç Gibi Hür Bir Orman Kadar Gür |
Halepte Zaman - 15/02/2013 |
Halepte Zaman |
Bursada Zaman - 08/02/2013 |
Bursada Zaman |
Urfa'da zaman ve mekan - 08/02/2013 |
Urfa'da zaman ve mekan |
Urfa'dan Nabi Geçti - 15/12/2012 |
Urfa'dan Nabi Geçti |
Hepimizin Küçük bir Amerikası Var... - 06/05/2012 |
Hepimizin Küçük bir Amerikası Var... |
Ne Zaman Kibar Olacağız - 16/04/2012 |
Ne Zaman Kibar Olacağız |
Teşekkürler Pegasus - 03/03/2012 |
Teşekkürler Pegasus |
VİRANŞEHİRE SAĞLIK YÜKSEK OKULU - 19/02/2012 |
VİRANŞEHİRE SAĞLIK YÜKSEK OKULU |
![]() |