![]()
ABDULRAKİP ARSLAN Viranşehir Müftüsü
abdulrakip@bizimgazete63.com
DAVET BİLİNCİ
03/05/2011 . Maddi ihtiyaçlarının yanında, manevi ihtiyaçları da bulunmaktadır. Bedenen ve Ruhan dengeyi ikmal edecek tasarrufların aranması gerekmektedir. Bunlardan birisinin ihmali muvazenesizliği icab ettirir. Bu nedenle İman, Ruhi açıkların tamamını kapatacak nitelik ve kapasitededir. İmana davet ise hem Allah’ın hem de Elçisinin hepimize, birinci emridir. “De ki: "Benim yolum budur; ben ve bana uyanlar bilerek insanları Allah’a çağırırız. Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Ben asla Allah’a eş koşanlardan değilim." (Yusuf, 12/108) Bu ayette Davetin Resülüllah ve O’nun yolunda gidenlerin yolu olduğunu görüyoruz. Yüce Mevlâ, Habib-i Edib’ine şöyle seslenmektedir; “Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.” (Hac, 67),Yüce Mevlâ Efendimiz (s.a.v.) Kullarını cenneti ve mağfiretine davet etmesini emrederken şöyle buyurmaktadır: ” Rabbine çağır, sakın müşriklerden olma.” (Kasas, 87), “ Allah ise kendi izni ile (sizi) cennete ve mağfirete davet ediyor ve insanlara âyetlerini açıklıyor. Umulur ki onlar böylece tezekkür ederler.” (Bakara,221) “ Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir.”( Yunus. 25) Yüce Rabbimizin hak ve mutluluk yoluna daveti gönderdiği kitaplarda, elçilerinin diliyle bize ulaşır. Bu davetin özünde Allah’a, rüsüllerine, Ahiret Gününe iman ve ibadetlerimizde ihlas ve samimiyeti gözetmek vardır.
Allah (c.c) Hz. Nuh’un davetine işaret buyururken “Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin”(Nuh,3-4) Bu bütün peygamberlerin ortak davetidir. Bütün Elçiler kavimlerine şunu derler. “Ey milletim! Allah’a kulluk edin, O’ndan başka tanrınız yoktur.”(A’raf, 59) ,” Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat ediniz.” (Zuhruf, 63 )
Allah elçilerinin daveti, iman ve Salih amel ehli için, Rablerinin mağfiret ve daimi nimetlerini müjdeleyen; gaflet ve inkarcılar için O’nun elim azab ve ikabından sakındırmayı uyaran özelliği bulunmaktadır. “ Müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdik” Nisa , 165), “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Sebe, ) İlahi emirlere uygun bir hayatı sevdiren, isyan ve günahlara maruz kalan ömrün verimsizliğinin de hatırlatan ayetler zihinlere şu uyarıyı yapmaktadır; “Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt müminlere fayda verir.” (Zariyat, 55)
“Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.”(Nahl, 125) Ayetinde davetin temek kriterleri verilmiştir. Bunların başında her şeyi kendi yerine bırakmak anlamındaki, hikmet gelmektedir. Buda ilim ve bilimin ışığındaki davetle mümküdür. Güzel öğüt de Hak yolunu, batıldan ayırmayı sağlayacak bilgilerdir. Onlarla en güzel şekilde tartışmak ise Allah’ın yücelttiği Dininin, insanların kurtuluşuna vesile olablmesi için kırıcı olmadan, yapıcı olma erdemi ile insanları, Allah ‘ın Dinine davet etmektir.
Bu nedenle Davetin ancak Kur’an-i Kerim ve Efendimiz (s.a.v.) in sünnetine tam vakıf olmak, helalı haramdan ayırd edebilme kabiliyetiyle tamamlanmaktadır. “ Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler” ( Al-i İmran, 164)
Davetin Kur’an’ ın merkez alınmasına bağlı olduğunu beyan eden Rabbimiz“Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver.” (Kaf, 45),”Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik.”(İsra.106), “(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor.”(Ankebüt, 45) buyurarak bu durumdan bizleri haberdar etmiştir.
Davetin muhtaplar arsında etkili olmasının birinci şartı, Kur’ân-i Kerim’in ruhuna uygunluk taşımasına bağlıdır. Rabbim cümlemize Kur’an-Kerim’in hidayetini nasip etsin. Amin |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BENDEN SELAM GÖTÜR - 05/04/2012 |
BENDEN SELAM GÖTÜR |
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI - 28/03/2012 |
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI |
İSTİKAMET - 21/03/2012 |
İSTİKAMET |
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ - 14/03/2012 |
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2) - 06/03/2012 |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2) |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ - 29/02/2012 |
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ |
ÖRNEK TEŞKİL EDEN GENÇLİK - 22/02/2012 |
ÖRNEK TEŞKİL EDEN GENÇLİK |
GÜZEL SÖZ SADAKADIR - 14/02/2012 |
GÜZEL SÖZ SADAKADIR |
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM - 08/02/2012 |
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM |
![]() |