• https://www.facebook.com/Viran%C5%9Fehir-Bizim-Gazete-1269353489770245
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=05336770791
  • https://twitter.com/bizimgazete63
  • https://z-p15.www.instagram.com/viransehirbizimgazete63/
  • https://www.youtube.com/channel/UC_BshBmcwBr1dd-R9Obx0ag
Üyelik Girişi
TAZİYELER

TAZİYELER:



 

 

Nöbetçi Eczaneler

Perşembe


 

  

Cuma

 

 

Cumartesi

 

 

Pazar

 

 

Pazartesi

 

 

Salı

 

 

Çarşamba


 


Nöbetçi Eczane Listesi Kaynağı: Ş.Urfa Eczacılar Odası
Takvim
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi8
Bugün Toplam529
Toplam Ziyaret13075310
ABDULRAKİP ARSLAN Viranşehir Müftüsü
abdulrakip@bizimgazete63.com
İNTİHAR BÜYÜK GÜNAHTIR
09/03/2011
Yaratıklar arasında üstün bir yeri olan, şuur ve idrak sahibi olan insanoğlu, Yaratana ibadet etmekle mükelleftir. Allah’a itaat ve ibadet eden, amelini gözden geçirip hata ve masiyyetlerden arındıran saadete erer. Dünya ve ahirette bütün iyilik ve güzelliklerin namzeti olur. Bir imtihan salonu hükmünde olan bu hayattan ebedi hayata huzurla gider.İman saadat-i ebediyyenin garantisi olduğu gibi, aynı zamanda, dünya sıkıntı, elem ve kederleri de yok eden manevi bir iksirdir. Bütün güzellikleri insana bahşeden iman ağacının meyveleri arasında sabır ve metanetin büyük bir yeri vardır. Asrımızda günden güne artış gösteren intihar olayları toplumların kanayan bir yarası olmuştur. Yaşanan her intihar olayı temelinde ekonomik, sosyal, psikolojik nedenler olduğu gibi, inanç veçhesini de ilgilendiren önemli sebepler de mevcuttur. Yapılan araştırmalar, iman kuvvetinin intiharları önleyen en etkili amil olduğunu ortaya çıkarmıştır.  Çünkü İslâm insana yaratılışı, yaşama amacı ve hayat sonrası âlem hakkında doyurucu, tutarlı ve bütünlük taşıyan bir inanç ve bilgi sunduğu, hayatın acı ve tatlı her yönüne ayrı bir anlam vererek müslümanın bilgi ve iradesini bu yönde güçlendirdiği için intihar vakaları diğer toplumlara göre daha azdır. Kur'an-i Kerimde hayatta karşılaşılan sıkıntı ve problemlerin birer sınav aracı olduğu, bunlara karşı sabır ve metanet gösterildiğinde iyi Müslüman olunacağı sıkça hatırlatılır (el-Bakara 2.155.177; el-Hac 22/35). Öte yandan Allah'ın belli bir amaç doğrultusunda kullanması için insana verdiği yaşama hakkına insanın müdahale etmeye ve bu konuda kendini yetkili görmeye hakkı olmadığı gibi, büyük bir nankörlük olarak da değerlendirilir. Hz. Peygamber de konuyla ilgili olarak uçurumdan atlayarak, zehir içerek veya öldürücü bir aletle kendini öldüren kimsenin cehenneme gireceğini ve sürekli olarak orada kalacağını buyurarak (Buhârî, "Tıb", 56) birkaç örnek üzerinde intiharın büyük günah olduğuna ve acı sonuçlarına dikkat çekmiştir. Çünkü sıkıntılara göğüs germek, acıya ve kedere karşı sabır göstermek, şartlar ne derece kötü olursa olsun Allah'a olan inanç ve güveni yitirmemek müslümanın temel karakteri ve ilkesi olmalıdır. Üstelik bu yolda gösterilen sabır ve mücadelenin Allah katında büyük bir ecri ve değeri vardır. Bütün bu gerekçeler sebebiyle İslâm bilginleri intiharı büyük günahlar arasında saymışlar, intihar edenin ölüm sonrası hayattaki durumunu gerçekte sadece Allah'ın bileceğini ifade etmelerine rağmen bu konuda da bazı açıklamalarda bulunmuşlardır. Kişinin, ölüme yol açan bazı kusurlu davranışları yapmasının intihar yasağı çerçevesine girip girmediği de yine İslâm bilginleri arasında sıkça tartışılan bir konudur. Kişinin hayatını sürdürecek ölçüde yeme ve içmesi farz olup, bundan kaçınarak "ölüm orucu" tutması intihar hükmünde görülmüştür. Çünkü ölüme yol açabilecek bir açlık tehlikesinde İslâm, haram gıdaların bile yenilip içilmesine müsaade ederek insan hayatını korumayı ve kurtarmayı esas almıştır. Kişinin içinde bulunduğu tehlikeden kurtulmak için çaba sarfetmeyerek ölümü istemesi de bir bakıma intihar sayılmıştır. Buna karşılık tek başına düşman saflarına saldırmada olduğu gibi, kendini ölme ihtimali yüksek olan bir tehlikeye atması, başka birini zorla, parayla veya rica ile kendini öldürmeye ikna etmesi gibi durumların, ölen şahıs açısından intihar sayılıp aynı derecede haram ve günah olup olmadığı ise tartışmalıdır. Ancak bu tür davranışların fâil açısından haram ve cinayet sayılacağı açıktır. Bu sebeple umutsuz ve acı çeken hastanın tıbbî müdahalenin bir parçası olarak öldürülmesi de (ötanazi) dinî prensipler açısından tasvip edilemez. İslâm bilginleri intihar eden müslümanın, intiharı sebebiyle âhirette çok çetin ve şiddetli bir azap göreceğini, hatta cehennemde ebedî olarak kalacağını ifade etseler de, intihar edenin imandan çıktığını ve kâfir olduğunu söylememişlerdir. Çünkü iman ve küfür davranış bozukluğuyla değil inanç ve düşünce ile alâkalıdır. İntihar edenin inanç durumu ise kendisi ile Allah arasındaki bir meseledir. İntihar eden Müslüman, diğer Müslüman cenazelerinde olduğu gibi yıkanır, kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve Müslüman mezarlığına gömülür. İslâm hukukçularının çoğunluğunun görüşü bu yöndedir. Çünkü kelime-i tevhidi söyleyen herkese yaşadığı sürece, öldüğünde, mezara gömülünceye kadarki işlemlerde Müslüman muamelesi yapmak, bundan ötesini Allah'a havale etmek gerekir. Bazı İslâm bilginleri ise, Hz. Peygamber'in intihar eden bir kimsenin cenaze namazını kıldırmayışından (Müslim, "Cenâiz", 37) hareketle, intihar eden kimsenin cenaze namazını devlet başkanının kıldırmayacağı fakat halktan birinin kıldırabileceği görüşündedir. Resûlullah'ın bu uygulaması, tıpkı borçlu olarak ölenlerin cenaze namazını kıldırmayışında olduğu gibi, Müslümanları konunun hassasiyeti hakkında uyarmaya ve eğitmeye yönelik bir önlem ve yöntem olarak değerlendirilebilir. Ancak İslâm bilinç ve inancının zayıfladığı, İslâm'ın insanla ve dünya hayatıyla ilgili temel mesajının iyi kavranamadığı kesimlerde, cinsel bunalım, aşk, ihanet, yoksulluk, işsizlik, sakatlık, yakınını kaybetme gibi olaylar insanların yıkılmasına, hayata küsmesine ve neticede intiharlara kolayca yol açabilmektedir. İçki ve uyuşturucu madde kullanımı da intiharları kolaylaştırıcı bir ortam oluşturmaktadır. Hayatın da, insanlar arası ilişkilerin acımasız bir maddî çıkar kavgasına dönüştüğü, dinin insanı yönlendirme ve eğitme gücünün iyice zayıfladığı, çoğu zaman da insanı hayata bağlayan değer ve amaçların anlamını yitirdiği Batı toplumlarında intiharın oranı Müslüman toplumlara göre bir hayli yüksektir. İntiharların Batı'da bilgisiz halk kesiminden ziyade entelektüel çevrede daha yaygın olması da konunun eğitim ve kültürden çok inançla ilişkili olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir 


1570 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BENDEN SELAM GÖTÜR - 05/04/2012
BENDEN SELAM GÖTÜR
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI - 28/03/2012
BEŞERİYETİN MEDARI İFTİHARI
İSTİKAMET - 21/03/2012
İSTİKAMET
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ - 14/03/2012
HAYATINIZIN EN ANLAMLI DAVETİ
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2) - 06/03/2012
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ (2)
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ - 29/02/2012
EFENDİMİZ (SAV)’İN NÜBÜVVET DELİLLERİ
ÖRNEK TEŞKİL EDEN GENÇLİK - 22/02/2012
ÖRNEK TEŞKİL EDEN GENÇLİK
GÜZEL SÖZ SADAKADIR - 14/02/2012
GÜZEL SÖZ SADAKADIR
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM - 08/02/2012
EVLERİMİZİ İMAR EDELİM
 Devamı
RESMİ İLANLAR
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.341538.4952
Euro43.605543.7803
Hava Durumu
Saat
Site Haritası